Her yıl farklı ülkelerde incelemeler yapan Dünya Doğayı Koruma (WWF) Akdeniz Girişimi’ne ait Blue Panda yelkenlisi, Datça incelemeleri için Türkiye’ye geldi. Deniz çayırları üzerine 8-18 Ağustos tarihleri arasında incelemelerini sürdürecek olan ekip, mavi ormanların korunması gerektiğine dikkat çekti.
Deniz çayırlarında azalma
Denizlerin oksijen kaynağı olarak bilinen mavi çayırlar üzerine yapılan araştırmalar, yanlış uygulamalar yüzünden deniz çayırlarının tehlike altına olduğunu gösteriyor. Bir yılda ortalama 1 metrekare deniz çayırı, 5 bin litreden fazla oksijen üretebiliyor ve bu da iklim krizine karşı önemli bir avantaj sağlıyor. Ayrıca Akdeniz’deki türlerin yüzde 20’sine yaşam alanı sağlayan ve böylece ekosistem için hayatı bir öneme sahip olan deniz çayırları; yanlış demirleme, kirlilik, balıkçı ağlarındaki sürtünme gibi durumlardan olumsuz etkileniyor.
Deniz çayırların karşı karşıya kaldığı tehdide dikkat çeken WWF Akdeniz Girişimi (MMI) Blue Panda ekibi deniz çalışmalarına öncülük ederek deniz çayırlarını korumanın önemine vurgu yaptı.
Deniz çayırlarının sağlık durumu incelenecek
Deniz çayırlarının sağlık durumunu incelemek için Datça Bozburun yarımadalarına gözlem çalışmaları yapan Blue Panda ekibi, bölgedeki deniz koruma alanlarında başta çayırlarda ve kayalıklarda biyolojik çeşitliliği izleyecek. Posidonia Oceanica alanlarından biri olan Datça’da yürütülen çalışmaların sonucunu karar verici yetkililer ile birlikte yerel yönetimle paylaşacak. Ayrıca Akdeniz üzerinde beş ay süresince çalışmalar yürüten ekip, Türkiye dışında ekim ayına kadar Arnavutluk, Hırvatistan ve İtalya’yı da ziyaret etmeyi planlıyor.
Çalışmalarla ilgili bilgi verildi
Türkiye Akdeniz sınırlarını dördüncü kez ziyaret eden WWF Blue Panda; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’ne çalışmalar ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Düzenlenen özel seyirde konuşan WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, konuşmasında deniz sularındaki ısınmaya dikkat çekerek eyleme geçilmesi gerektiğini vurguladı.
“Akdeniz’in karşı karşıya bulunduğu tehditlerin başında iklim krizi yer alıyor. Sıcaklıkların küresel ortalamadan yüzde 20 daha hızlı arttığı Akdeniz, dünyamızın en hızlı ısınan ve en tuzlu denizi haline geliyor.
Artan sıcaklıklar halihazırda yoğun insan etkisine maruz kalan denizel kaynakları tükenme noktasına getirerek havza genelinde gözle görülür yıkıcı sonuçlar doğruyor. Ekosistemler çökerken bölge halkının geçim kaynakları da yok oluyor. Gidişatı tersine çevirmek, Akdeniz’i korumak için güçlü eylemlere ihtiyacımız var”
Çözüm önerileri ve deniz kullanım yasası
WWF-Türkiye Doğa Koruma Direktörü Güner Ergün, deniz çayırları üzerindeki en önemli sorunun demirleme olduğunu ifade ederken konuyla ilgi çözüm önerileri de sundu. Bunlar arasında demirleme için yönetmelik hazırlanıp uygulamaya konması, koruma alanlarının belirlenmesi, kapalı alanların oluşturulması ve eko şamandıra sistemlerinin kurulması gibi bir dizi çözüm önerisi bulunuyor.
Buna karşın seyir ziyaretine katılan Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt, deniz kullanım yasasına ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
“Denizlerimizi kaybetmeden değerini bilmemiz gerekiyor. Denizlerin, yerel halk, turistler, yatırımcı, balıkçı, kamu, yerel yönetimler tarafından nasıl korunacağını ve kullanılacağını tanımlayan bir deniz kullanım yasasına ihtiyaç var”