Deniz tabanındaki mikroplastik birikiminin toplum tarafından tüketilen plastik miktarındaki artışla paralel şekilde arttığı ifade edildi. Sadece 20 yıl içinde 3 katına çıkan mikroplastik birikimi alarm zilleri çalmasına neden oldu.
Deniz tabanı sularımızda yüzen plastiklerin parçalanarak çöktükleri son nokta olarak anılıyor. Environmental Science and Technology dergisinde yayınlanan araştırmaya göre okyanus tabanına çöken mikroplastikler deniz tortusu arasında değişikliğe uğramadan kalıyor.
Deniz tortusunda biriken plastik miktarı 1965-2016 arasında küresel plastik üretimi ile paralellik gösteriyor. Veriler özellikle 2000 yılından beri plastik tortusunun üç katına çıktığını gösteriyor.
Araştırmacılar deniz dibine çöken plastik maddelerin onlarca yıl hiç değişmeden kalmış olduğunu belirtiyor. Bu da araştırmacılara 80’lerden beri deniz tabanındaki birikmede nasıl bir değişim olduğunu inceleyebilme fırsatı veriyor.
Gıda ambalajları ve sentetik kumaşlar birinci sırada
Araştırmacılara göre ambalaj, şişe ve streç filmlerde kullanılan polietilen ve polipropilen yanında sentetik lifler ve kumaşlarda bulunan polyester deniz tabanında en fazla biriken plastikler.
Yapılan araştırmaya göre deniz tabanından toplanan her bir kilogram tortunun içinde 1,5 mg kadar bu üç plastik maddeden bulunuyor. Tek kullanımlık plastiklerin kullanımının azaltılmasına yönelik farkındalık yaratma kampanyalarına rağmen son yıllarda herhangi bir düşüş görülmüyor.
Bilim insanları bu sorunun çözümü için küresel anlamda girişimlerde bulunulması gerektiğinin altını çiziyor. Deniz tortusunun içine karışan plastik parçacıkları; sürtünme, oksijen ve mikroorganizma aktivitesi olmadığı için çok uzun süre değişmeden kalabiliyor. Bu birikimin gelecek nesillere etkileri ise henüz bilinmiyor.