Yenikapı – Yalova seferi yapan arabalı vapurda yağışlı ve rüzgarlı havanın etkisiyle yükselen dalgalar araçların camının kırılmasına ve göçükler oluşmasına neden olurken şimdi ise “önlemi alınamaz mıydı” sorusu gündeme geldi.
Konuyla ilgili bir yazı yayınlayan Piri Reis Üniversitesi Denizcilik Yüksek Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Zeki Yaşar feribotların çalışması konusunda SOLAS açısından bir esneme olmadığını, mesafe veya hava durumundan bağımsız olarak deniz bağı (lashing) uygulamasının her seferinde yapılması gerektiğine dikkat çekti.
******************************
Marmara Denizi’nde çalışan araç ve yolcu taşıyan feribotların, iskelelerden ayrılırken-yanaşırken ve seyir yaparken yolcular ve taşınan araçların emniyeti üzerine bir değerlendirme yapmak durumundayız.
Feribotların emniyetli çalışma zorunluluğu konusunda SOLAS (Safety of Life at Sea-Denizde Can ve Mal Emniyeti Sözleşmesi) açısından bir esneklik yoktur. Denizde önce can ve sonra mal emniyetini sağlamak için asgari şartları yerine getirmek zorundayız.
Her seferde, seferler ne kadar iyi bir hava şartlarında yapılırsa yapılsın, her feribotta feribot personeli ve yolcunun tamamına yetecek can yeleği bulunmalıdır. Yolculara, uçaklarda olduğu gibi can yeleğine nasıl ulaşılacağını anlatan bir personel veya video anlatımı olması gerekmektedir. Çocuklara yetecek kadar can yeleği bulunmak zorundadır. Hatta bebekler ve engelliler için de can yeleği bulunmalı, kullanımı öğretilmeli, gösterilmelidir. Engelliler için çıkış ve iniş rampaları vb yardımcı donanım bulunmalıdır.
Taşınan araçlar ise muhakkak deniz bağına (lashing) vurulmalıdır. Şahsen bu feribotları kullanırken farkettiğim sorunun ve riskin gerçekleştiği, bugünkü sert rüzgar ve dalgalı marmara denizinde, boğaz girişinde sahip olduğu riskin gerçekleşerek, araçların dalgalardan dolayı yerinden oynadığı, hareket ettiği ve feribotun yalpalanmasına, araçların birbirine çarparak hasar almasına, bir kamyonetin dalgalar etkisiyle sağındaki otomobillerin üzerine devrilmesine ve hasar oluşmasına sebep olduğu görülmüştür.
Feribot seferlerinin kısa süreli olması emniyet tedbirlerinin alınmamasının gerekçesi olamaz. Bu kaza, çok daha kötü bir sonuçla karşımıza çıkabilirdi. Hemen kriz senaryosunu belirleyelim. Dalgalardan dolayı, araçlar feribotun sancağına veya iskelesine kayarak feribotun ağırlık merkezini değiştirebilirdi. Örneğin sancağa doğru hareket eden ağırlık merkeziyle, geminin yalpa normali sancak 5-10 dereceye gelebilirdi. Bu durumda sancağa 5 derece yalpa yaptıran dalgalar geminin 10-15 derece yalpaya ulaşmasına ve feribot, dinamik stabilite üzerinden çok daha fazla (20-25-30 derece) yalpaya düşebilirdi. Bu durumda çarpma sebebiyle birçok incinme yaşanabileceği gibi, panik ile denize düşenler veya geminin alabora olması bile söz konusu olabilirdi. Bir anda değişecek olan stabilite ile bugünkü hava şartlarında feribotun batması haberlerini duyabilirdik. Duymadığımıza sevinebiliriz ancak bir sonraki benzer olayda çok daha farklı ihtimaller bir araya gelebilir ve oluşturduğumuz senaryo gerçekleşebilir. Gerçekleşmesin lütfen…
Gerçekleşmemesi için hızlı bir şekilde yüklenen araçların yerlerinden oynamaması, feribotun ağırlık merkezini değiştirmemesi, dengesini kaybedip alabora olmaması, can kaybına neden olmaması, insanların basit bir ihmalden dolayı ölmemesi veya acı çekmemesi için araçların deniz bağına (lashing) vurulması zorunluluktur.