Sadece HaberDenizde.com’da
Pedalla çalışan teknesiyle 137 gün önce Kanarya Adaları’ndan Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) gitmek için yola çıkan Fransız Didier Bovard (60) hareket kabiliyetini yitirince Porto Riko açıklarında sürüklenmeye başladı. Üzerine bir de fırtına tehlikesi eklenince ABD Sahil Güvenliği, konuma en yakında bulunan ve Geden Lines’e ait olan Türk mürettabatlı ham petrol tankerinden yardım istedi.
Kapt. Necati Doğan’ın organizasyonuyla kurtarma operasyonu için iş başı yapan Türk denizciler, dört saat sonra maceracıyı denizden aldılar. Doğan, “Sadece parlayan bir ayna görüp o tarafa yöneldik. Görünen küçücük bir parlamaydı” dedi.
Doğan, ilk anından sonuna kadar operasyonu kişisel Instagram hesabında şöyle anlattı :
En yakın gemi sizsiniz
“24 Haziran 2023 Cumartesi, saat 9.30’da şirketten bir telefon geldi ve dediler ki, ‘yerel ulaştırma bakanlığı bizimle iletişime geçti. USCG Amerika Sahil Güvenliği size mesaj atacak, arama kurtarma çalışmasına katılacaksınız. Mesajı alınca gerekli prosedürü başlatın. Sonra ABD Sahil Güvenliği’nden mesaj geldi. Mesajda şöyle diyordu : ‘Porto Riko’nın 200 mil kuzeyinde bir tekne acil durumda, sürükleniyor, hareket galibiyeti yok, arkasından fırtına geliyor, fırtınaya kapılırsa kurtarılamaz. En yakın gemi sizsiniz. Onu kurtarmanızı istiyoruz. Şirketinizle iletişime geçtik. Bize tam bir koordinat verdiler’ Yani gemiyi en hızlı şekilde o mevkiye götürüp tekneyi kurtarmamızı istediler”
Herkes yerlerine geçti
“Hemen gerekli prosedürü başlattık ve gemiyi oraya en hızlı götürecek rotaya çevirdik. Tüm personeli köprüüstüne topladık ve 4 saat kadar mesafede bir arama kurtarma çalışmasına katılıp mahsur kalmış 6 metrelik küçük bir botu kurtaracağımızı söyledik ve planı anlattık. Küçük bir prova yapıp herkesi yerine yerleştirdik. Teknenin telsizine ulaşabilmek için sürekli anonslar geçildi. Baş taraftan ve kız taraftan devamlı gemi düdüğüyle ses duyurulmaya çalışıldı. ABD Sahil Güvenliği ile sürekli koordinat güncellemeleri ve tekneni sürüklenme ihtimalinin olduğu mevkiler işaretlendi. Kıç düdüklerle uyarılara devam ettik. Dört saatlik bir aramadan sonra sadece parlayan bir ayna görüp o tarafa yöneldik. Görünen sadece küçücük bir parlamaydı”
İngilizce bilmeyince
“İyice yaklaşınca telsiz kontağı kurabildik ama teknedeki kişi, ‘İngilizce anlamıyorum. Fransızca konuşabilen biri var mı’ dedi. Hemen çeviri programı indirim daha efektif iletişime geçtik. Yol kesip tekneye iyice yaklaştıktan sonra sancak taraftan vinçle almayı planladık. Burada benim görevim güverteye inip planı uygulamaktı. 200 metreye kadar halat atabilen fırlatma aparatını da alıp güverteye gittim. Islıkla adamı uyarıp botun içine girmesini, halat atarak fişekleyeceğimizi söyledik. O da bota kendini tamamen kapattı ve biz de mümkün mertebe rüzgardan etkilenmeyecek şekilde en uzaya fırlatıp 200 metrelik halatın bir kısmını 6 metrelik tekneye taktık”
Son anda plan değiştirdik
“Adam halatı tuttu ve biz de tekneyi tutabilecek daha kalın bir halat gönderdik ama gemiyi yerinde tutmak zordu. Gemi sancağa (sağa), adamın botu ise iskeleye doğru kayıyordu. Sonra plan değişti. Botu ve bottaki adamı iskele yani sol taraftan olmak için vinci iskeleye çevirdik. Bir yandan dört kişi adamın botunu iskele bordaya kontrollü şekilde çekiyorduk. Adam çok yorgun ve bitkin görünüyordu. Adam botun içinde kendini emniyet kemeriyle bağladı ve emniyetli bir şekilde onu ve botu güverteye aldık. Adama hemen su, çikolata verdik kan şeker yerin gelsin diye. Tansiyonun ölçtük. Gücüm yok diyerek kola istedi. Köprüüstüne geldiğimizde ayakta durmakta zorlanıyordu”
137 gün kara görmemiş
“Adam önce Fransa Paris’ten Portekiz Sagres’e bisikletle 18 günde gidiyor. Dah sonra Portekiz’den 32 günde Kanarya Adaları’na gidiyor. 137 Gün önce de Kanarya Adaları’ndan küçük tekneyle okyanusu geçmek amacıyla yola çıkıyor. Hiç kara görmeden 137 gündür o küçücük teknede ve denizde. Amacı okyanusu geçip New York’a ulaşmak ve daha önce üç okulda verdiği konferansta çocuklardan topladığı daha güzel bir dünya için dilekleri dolu olan bir zaman kapsülünü Özgürlük Anıtı’na bırakmakmış. Bu zaman kapsülü 10 sene sonra açılacakmış”
Pedalla çalışan tekne
“Adamın botu motorla değil, bisiklet mantığıyla pedalla dönüyor. Günde akıntı duruma göre 40 – 90 mil (75 – 165 km) yol yapıyor. Teknesinde dissnalizatör diye bir alet var. Yaklaşık bir saat el pompasıyla çalıştırarak deniz suyundan içilebilir bir litre su elde ediyor. Yol çıkarken bolca su almış ama tabi yetmemiş. Genel olarak konserve, makarna ve pilavı teknesindeki ocakta pişirerek yemiş. Uydu telefonu var, hava durumunu oradan öğreniyor.”
Kavurma yedi, ayran içti
“1963 doğumlu, 60 yaşındaki kazazede şu anda bizimle. 137 günde 25 kilo kaybetmiş. Hatta bayramlaşmaya bile katıldı. Bizimle her gün Fauda izledi. Akşam yemeği olarak da kavurma, ayran, lavaş ve sütlaç yedi. Kendisi bu şekilde Atlantik Okyanusu’nu farklı noktalardan üç kez geçmiş. Ucunu sağlamlaştırdığı teknesiyle Grönland’a tek başına gitmiş. Atlantik’i pedallı tekneyle geçtiği için Guinness Rekorlar Kitabı’nda adı var. Maceralarını anlattığı beş kitabı var. Altıncısını yazıyor ve bizden de bahsedecekmiş”