İzmir’de 2016 yılında düzenlenen 4. Türkiye Yunanistan Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyinde alınan karar doğrultusunda, İzmir-Selanik arasında gemi seferleri yapılması konusundaki çalışmalarda sona yaklaşıldı.
Buna göre ilk gemi seferi nisan veya mayıs ayında yapılacak, yaz aylarında ise haftalık sefer sayısı ikiden üçe çıkarılacak.
Seferler yolcu, araç ve tır taşınabilecek şekilde, ilk etapta haftada 2 sefer halinde gerçekleştirilecek. İzmir’deki en eski şehir yapılaşması olan “Smyrna” adlı gemi, iki şehir arasını 12-16 saatlik yolculukla katedecek.
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, iki şehir arasında gemi seferi talebinin uzun yıllardır dillendirildiğini, bu konudaki çalışmaların Türkiye Yunanistan Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi toplantısında iki ülke hükümet temsilcilerinin anlaşma sağlamasıyla yoğunlaştığını anlattı.
Türkiye ve Yunanistan’ın aynı denizi paylaşan iki komşu olduklarını kaydeden Öztürk, gemi seferlerinin lojistik avantaj sağlamasının yanı sıra mübadele nedeniyle kültürel bağların sürdüğü iki tarafı daha da yaklaştıracağını söyledi.
Gemi 800 yolcu kapasiteli olacak
Seferleri bir Yunan şirketinin yapacağını anlatan Öztürk, kullanılacak “Smyrna” adlı geminin 800 yolcu, 58 tır, yaklaşık 300 araç kapasiteli olacağını ifade etti.
Yunanistan firmasının İzmir’de şirketini açtığını, bilet satışı ve diğer tüm işleri yürüteceğini belirten Öztürk, “Fiyatlandırma konusunda çalışmaları devam ediyor. Tır, araç ve yolcu taşımalarında makul ücretlerin alınması doğru olacak. Denizden gitme ile karadan gitme arasında fark yaratamazsanız bunun anlamı olmaz zaten.” dedi.
Öztürk, seferlerin iki ülkenin de turizmine olumlu yansıyacağını söyledi.
Yolculara arabalarıyla rahat şekilde gidip gelebilecekleri bir ortam sunulacağını anlatan Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu hattın daha verimli çalışabilmesi için aynı zamanda ticari tarafı da var. Balkanlar’a ve Güney Avrupa’ya tır taşımalarında önemli bir araç haline dönüşüyor. Yolcu, araç ve tır taşıması konusunda optimum noktada bir fiyatlandırmayla İstanbul trafiğini, İpsala’daki beklemeleri, uzun kara yolu ulaşımını baypas etmiş olacak. Bugün Avrupa Birliği kısa mesafeli deniz taşımacılığı konusuna odaklanmış vaziyette. Karbon emisyonunu düşürmek zorundalar. Dolayısıyla mümkün olduğunca tırları kara yollarından çekmeye çalışıyorlar. Bu hattın mantığı bu şekilde olacak. Ayrıca sosyal açıdan değerlendirdiğiniz zaman aynı denizi paylaşan iki ülke insanları birbiriyle daha sıcak ilişkiler kuracak.”
